Türk şiirinin asırlık çınarı Dağlarca artık yok. Ama şiiri mağrur bir dağ gibi sonsuza dek kalacak.
ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER Dağlarca, 15 Nisan’da Kadıköy Mühürdar Caddesi üzerindeki evinde
rahatsızlanarak, Marmara Üniversitesi Araştırma ve Uygulama
Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Böbrek yetmezliği ve zatürree teşhisi konan
Dağlarca, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün girişimleriyle
Kadıköy Acıbadem Hastanesi’nde tedaviye alınmıştı. Ünlü şair 28
Eylül’de kaldırıldığı Altunizade’deki Başkent Üniversitesi
İstanbulHastanesi’ne yoğun bakıma alınmıştı. Ünlü şair, dün saat 16.50’de vefat
etti. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Kürşad Tokel, kronik böbrek
yetmezliği ve kateter enfeksiyon sebebiyle 28 Eylül’den bu yana
tedavisi süren Dağlarca’nın enfeksiyonun antibiyotiklere yanıt
vermemesi sebebiyle dün yoğun bakıma alındığını söyleyerek, "Tüm
müdahalelere rağmen durumu giderek kötüleşen Dağlarca, saat 16.50’de
vefat etti" dedi. Dağlarca, bu yılın ilk aylarında yaptığı bir
röportajda ölümünden sonra Kadıköy’de yaşadığı evin müze haline
getirilmesini vasiyet etmiş, evini de Kadıköy Belediyesi’ne
bağışlamıştı.
Pazartesi günü toprağa verilecekDağlarca için 20 Ekim
Pazartesi günü saat 11.00'de Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası'nda
tören düzenleneceği ve şairin cenazesinin Söğütlüçeşme Camisi'nde öğle
vakti kılınacak namazın ardından toprağa verilecek.
Askerlikten ayrılmıştı26 Ağustos 1914 tarihinde
İstanbul’da
dünyaya gelen Dağlarca, ilk öğrenimini Konya, Kayseri, Adana ve
Kozan’da, orta öğrenimini Tarsus ve Adana’daki ortaokullardan sonra
girdiği Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamladı. Yüzbaşı rütbesiyle 1950’de
askerlikten ayrıldı. İlk yazısı 1927’de Yeni Adana Gazetesi’nde
yayımlanan bir hikáye olan Dağlarca,
İstanbulDergisi’nde 1933’te çıkan "Yavaşlayan Ömür" adlı şiiriyle adını
duyurmaya başladı. Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı
Gençlik, Yeditepe ve Türk Dili dergilerinde şiirleri yayımlanan
Dağlarca, 1967’de
ABD’deki Milletlerarası Şiir Forumu tarafından "En İyi Türk Şairi" seçildi.
Dilimiz ve şiirimiz için büyük kayıpTÜRKedebiyatının
asırlık şiir ustası Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın vefatı edebiyat
çevrlerinde ve devletin zirvesinde büyük üzüntü nedeni oldu. Vefatı
Frankfurt’ta öğrenen Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
"Burada maalesef ’Türkçe benim ses bayrağımdır’ diyen Fazıl Hüsnü
Dağlarca’nın vefat ettiği haberini aldım, çok üzüldüm. Türk edebiyatı
için büyük kayıp" dedi.
TBMMBaşkanı Köksal Toptan mesajında "Büyük usta Dağlarca’nın vefatından
derin üzüntü duydum. Milli mücadelemizi anlattığı destansı şiirlerinin
yanı sıra güzel Türkçemize verdiği önemle de herkese örnek olan bu
büyük edebiyat çınarımız, gelecek nesilleri aydınlatmaya devam
edecektir" diye konuştu. Başbakan
Tayyip Erdoğanda yayınladığı mesajda "Müstesna şair" olarak andığı Dağlarca’nın
eserleriyle ruh ve fikir dünyamızda silinmez izler bırakmıştığını
belirterek, "Edebiyatımızın yaşayan çınarı, büyük şair Fazıl Hüsnü
Dağlarca’nın vefatını büyük bir teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Vefatı,
dilimiz ve şiirimiz için büyük bir kayıptır" ifadesini kullandı.